Eğitim nedir Selahattin Ertürk ?

Kerem

New member
Selahattin Ertürk’e Göre Eğitim: Çaydanlıktan Çocuk Yetiştirmeye Mizahi Bir Bakış

Selam forumdaşlar!

Hani bazen bir konuyu açarsınız da “Bugün çok ciddi bir yazı yazacağım” dersiniz, sonra klavyede parmaklarınız kayar ve işin sonunda ciddi olan tek şey kahve kupasının boşalması olur ya… İşte ben de öyle bir ruh hâliyle buradayım. Konumuz: Selahattin Ertürk’ün “Eğitim nedir?” sorusuna yaklaşımı. Ama gelin bu meseleyi akademik cümlelerle değil, biraz gülümseyerek konuşalım. Çünkü sonuçta eğitim dediğimiz şey, hayatı öğrenmek değil de nedir?

Eğitim: Çocuğu Hayata Hazırlamak mı, Yoksa Hayatı Çocuğa Göre Hazırlamak mı?

Selahattin Ertürk’e göre eğitim, “bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci”dir. İlk bakışta kulağa çok akademik geliyor, değil mi? Ama aslında bu tanımı mutfağa indirgesek şöyle oluyor: Çocuk çayı dökünce “Bir daha dökme!” derseniz, bu eğitim değildir. Ama ona çayı nasıl taşıyacağını gösterip sonra “Hadi sen dene” derseniz, işte orada Ertürk’ün ruhu size bir alkış tutuyor.

Şimdi buradan soruyorum: Eğitim mi hayatı şekillendirir, yoksa hayat mı eğitimin ta kendisidir?

Erkeklerin Eğitim Anlayışı: Strateji, Plan, Uygulama

Bir baba düşünün, çocuğunu eğitiyor. Çocuğun ödevleri mi aksıyor? Hemen Excel tablosu çıkarıyor: “Matematikte 2 saat, Türkçede 1,5 saat, molada 15 dakika. Her şeyi plana oturtursak problem çözülür!” Babalar için eğitim, satranç hamleleri gibi stratejik bir şeydir. “Önce açılış, sonra orta oyun, sonra şah mat.”

Ama işin komiği şu: Çocuğun tüm bu tabloları görüp “Baba ben YouTuber olacağım” demesiyle tüm strateji çöpe gider. İşte o an, babanın yüzündeki donuk ifadeye Selahattin Ertürk gelseydi, “Kasıtlı olarak istendik davranış… Hmmm, burada bir direnç var” derdi.

Kadınların Eğitim Anlayışı: Empati, Sabır, Gözyaşıyla Karışık Kahkaha

Bir anne düşünün, aynı çocuk bu sefer ona geliyor: “Anne ödev yapmak istemiyorum.” Anne önce çocuğun saçlarını okşuyor, sonra yanına oturuyor, sonra saatlerce “Ama bak yavrum, ödev yapmazsan yarın öğretmenin üzülür” diyerek bir roman uzunluğunda duygusal giriş yapıyor. Annenin eğitim anlayışı daha ilişki odaklıdır; çocuğu “kasıtlı olarak” ikna etmeye çalışır, ama istendik davranıştan önce çocuğun gözyaşlarını silmek gelir.

Komik olan kısım şu: Çocuk bazen sırf annenin yanında daha uzun vakit geçirmek için ödevi yapmamakta ısrar eder. Selahattin Ertürk burada olsa not defterine “Eğitimin yan etkileri: Öğrencinin manipülasyon yeteneklerinin gelişmesi” diye eklerdi.

Eğitimin Gerçek Hayattaki Komedisi

Ertürk’ün tanımını gerçek hayata uyarlarsak, eğitim aslında şu absürt sahnelerle dolu:

- Çocuğa yemek yedirirken: “Bak ağzını aç, uçak geliyor, vııınn…” (Bu arada çocuğun midesi dolarken babanın itibarı azalıyor.)

- Ergenlikte: “Oğlum odanı topla!” cümlesi ile başlayan kavga, bilimsel olarak eğitimin en çok başarısız olduğu alandır.

- Üniversitede: “Ders çalış” demek, öğrencinin kahve zincirlerinde daha çok vakit geçirmesine sebep olur.

Kısacası eğitim, teoride davranış değiştirme; pratikte ise sabır testi.

Forumdaşlara Mizahi Sorular

- Sizce Selahattin Ertürk tanımını yaparken evde hiç çocuğuna “Odana git!” demiş midir?

- Eğitim mi daha çok değiştirir insanı, yoksa televizyon kumandasını kimin alacağı kavgası mı?

- Babaların stratejik, analitik eğitim yöntemleri mi daha işe yarıyor, yoksa annelerin empatik, ilişki odaklı yaklaşımları mı?

- Ve en önemlisi: Çocuğa eğitim vermek mi zor, forumda fikir tartışması kazanmak mı?

Eğitimin İronisi: Öğretenin de Öğrendiği Bir Süreç

İşin en eğlenceli yanı şu ki, eğitim sadece öğrenciyi değil, öğreticiyi de dönüştürüyor. Babanın sabrı sınanıyor, annenin ikna kabiliyeti artıyor, çocuk ise “hangi durumda hangi taktik işe yarar”ı öğreniyor. Yani aslında üç taraflı bir oyun bu: Öğreten, öğrenen, hayatın kendisi.

Selahattin Ertürk bunu akademik dille anlattı ama biz burada bir itirafta bulunalım: Eğitim, aslında hepimizi ara sıra kahkaha tufanına sürükleyen bir sabır maratonudur.

Son Çağrı: Eğitim Maceralarınızı Paylaşın

Sevgili forumdaşlar, sizden isteğim şu: Gelin bu başlıkta hepimiz kendi eğitim komedilerimizi anlatalım. Çocuğunuza, kardeşinize ya da öğrencinize “istendik davranış” kazandırmaya çalışırken yaşadığınız en komik an neydi? Stratejik planlarınız mı çöktü, yoksa empatik sabrınız mı tükendi?

Belki de hepimiz için en doğru tanım şudur: Eğitim, hayatın bize yaptığı şakaları gülerek karşılamayı öğrenmektir.

---

Hadi bakalım, forumun eğitim maceraları şenlik başlasın: Sizce gerçekten “Eğitim nedir?” sorusuna verilecek en komik cevap ne olurdu?
 
Çekilen Veri: Callback \YourAddon\Helper::fetchData is invalid (error_invalid_class).